“Bir zamanlar çok iyi bir hikâye anlatıcısı varmış. Gezdiği diyarlarda Bagadur’un hikayelerini dinleyen tüccarlar zenginliğe kavuşur, küsler barışır, inatçı krallar dize gelirmiş. Ustasını ikna etmek isteyen çırak, ürününü daha çok satmak isteyen esnaf, sevgisinin gönlünün çalmak isteyen aşık ona danışır; nasıl hikâye anlatmaları gerektiğini ondan öğrenirmiş. Aradan yüzyıllar geçmiş. Hikâyelerini tozlu yollarda çarıklarıyla dolaşarak yayan bilgelerin yerini internette dolaşan videolar almış. Ustasını ikna etmek isteyen çırağın yerini, müdürünü ikna etmek isteyen profesyonel, esnafın yerini markalar ve reklamcılar almış. Sevdiceğin gönlüne girmek için destan yazacak yiğitler, hızlanan hayat koşullarında WhatsApp mesajları atar olmuş. Ancak, kısa ya da uzun, dijital ya da konvansiyonel; hikâye önemini asla kaybetmemiş. İnsanı anlamak isteyen araştırmacılar hikâyenin gizemini araştırmaya başlamışlar. Gelişen teknolojiyi kendilerine araç edinmiş, yüzbinlerce kişinin beyin dalgalarını ölçmüş, bakışlarını takip etmişler. Hikâyenin sihrinin ardındaki nöro nedenleri ortaya koymuş, bunları bir eğitime devşirmişler.
23 Ekim’de Bagadur’un öğretilerini ve bunların nöro bilimsel nedenlerini dinlemek isteyen reklamcılar, pazarlamacılar, araştırmacılar kısaca iknanın peşinde olan profesyoneller, TÜAD’ın eğitiminde buluşacaklar.
Hikayelerin neden gerekli olduğunu, evrimsel temellerini, beyindeki etkilerini, gelişim ve öğrenmedeki yerini, hikâye anlatırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, sıralamanın, aktarımın, içerik ve biçim uyumunun etkilerini dinlemek isteyen herkesi bu eğitime bekliyoruz”